İş arama süreci, kariyer hedefini belirlemekle başlar, firmayla iş sözleşmesini imzalayana kadar devam eder.
İş arama süreci her aşamasında dikkatli ve özenli olunması gereken çetin bir süreç olduğundan, hem adayların hem de İK nın bu süreci doğru yönetmesi gerekiyor.
Kariyer hedefinizi belirlediniz.
Özgeçmişinizi oluşturdunuz.
Ön yazı yazdınız.
İlana başvurdunuz.
Ve işte o beklediğiniz an : Telefon çalacak, İK uzmanı size kendini tanıttıktan sonra sizi başvurduğunuz pozisyon için görüşmeye davet edecek.
O sabırsızlıkla beklenen anda maalesef pek çok hata yapılıyor ve sürecin ilerlemesine engel olunabiliyor, fırsatlar kaçırılabiliyor… Unutmayın ki ; telefonla görüşme, firma ile özgeçmişinizi gönderdikten sonraki ilk temasınız.Özgeçmişiniz, yüzlerce başvuru arasından değerlendirildikten sonra İK tarafından aranıyorsunuz ve İK’nın algısını ilk telefonla yönetebiliyorsunuz. Aşağıdaki hataları yapmaktan kaçının, sürecinizin seyrini telefonla bozmayın.
Özgeçmişinize yanlış numara/sürekli açık olmayan bir telefon numarası yazmayın. Aktif olarak iş arayan adayın iletişim bilgileri özgeçmişinde güncel ve doğru olmalı. İşe alımcı, aradığında size ulaşamazsa, mülakatın varlığından bile haberiniz olmayacak.
Eşinizin, dostunuzun telefon numarasını size ulaşılması için vermeyin. Bana ulaşamazlarsa deyip arkadaşınızın , eşinizin telefon numarasını veren adaylarla karşılaşıyoruz (bazı portallar da buna yönlendiriyor.). Numarasını verdiğiniz kişi sizin kadar duyarlı telefonu karşılayamayabilir, müsait olmayabilir ve sizi yanlış yansıtabilir. Eğer illa bu kısmı dolduracağım diyorsanız da öncesinde bu kişilere bilgi verin çünkü işe alımcı derdini anlatana kadar taklalar atabiliyor 🙂
Arayan kişi banka olmayabilir , sinirlenmeyin, telefonu kötü karşılamayın. Günümüzde telemarketing yapan pek çok firmadan, bankalardan sıkça aranıyor çoğu zaman da bu aramalara kızabiliyoruz. Ama numarasını tanımadığınız bir yerden arandığınızda, hele ki iş arama sürecindeyseniz, ön yargılı bir şekilde “Ne var ?” dercesine telefonu karşılamayın. Belki o numara, sizin aranmayı beklediğiniz firmanındır.
Sizi arayan numaraya cevap veremediyseniz “bir daha arasın” demeyin. Nasılsa bu numarayı bilmiyorum, geri dönmeme gerek yok diye düşünmeyin. Sizi arayan kişiye dönüş yapmak, aynı zamanda saygı ve sorumluluk göstergesidir.
Hangi ilana başvurduğunuzu bilmeden başvurmayın. Hangi ilana başvurduğunu hatırlamayan adaylar telefonda rahatlıkla “hangi ilandı o , işin tanımını biraz yapar mısınız” diyebiliyor. Evet, başvuru sayınız bir hayli fazla olabilir ama siz bilinçsizce başvuru mu yapılyorsunuz , hiç firmanın sizi arayacağını düşünmediniz mi?
Sizi arayan kişinin ismini es geçmeyin. Sizi arayan işe alımcı ismini paylaşmaktan çekinmeyecek muhtemelen görüşmenin başında kendisini tanıtacaktır. Telefon görüşmeniz esnasında …Bey/…Hanım diye hitap etmeniz daha şık olacaktır.
Belirsiz konuşmayın. Mülakata davet ederken “Gelebilirim de gelmeyebilirim de, bakarız” şeklinde bir yanıt aramıyoruz.( Arandığınızda iş arayışınız artık aktif olmayabilir, bunu da net bir şekilde ifade edebilirsiniz. )Not aldım, şu tarihte, şu saatte orda olacağım şeklinde bir yanıt işinizi kolaylaştıracaktır.
Kaba veya laubali olmayın. Sizi arayan kişi arkadaşınız değil. Sizi bir sonraki sürece taşıyabilecek İnsan Kaynakları :Firmayı temsilen tanıştığınız ilk kişi. Her zaman profesyonel olun, sizi arayan kişiyi telefonda bekletmeyin, saygı çervesinde iletişim kurun.
“Lütfen”, “Teşekkür ederim” , “Rica ederim” demek varken “ok,tamam” , “Hı?”, ”Hı hı”, ”Hımmm”, “eee?” kullanmayın.
Ve son olarak telefonu kapatırken “bye bye” demeyin 🙂
Reblogged this on yasarnorman.