Tarih Mayıs 2010. Zonguldak’ta Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında, yerin 540 metre altında 30 madenci mahsur kaldığından başbakan olay yerini ziyaret eder ve şunlar söyler:
”20 yıl gerisine kadar incelediğimde, ta 90’lı yıllardan bugüne kadar Zonguldak bölgesinde bu tür kazaları, grizu facialarını yaşadık. Ben de geldim, bu tür ocaklar nasıl ocaktır diye indim. 2 bin metre derinlikteki kömür madeni ocaklarında çalışan kardeşlerimin nasıl çalıştıklarını gördüm. Onlarla orada iftar yaptım. Bu mesleğin, kaderinde maalesef var. Bu mesleğe giren kardeşlerim de, bu mesleğe girerken içerisinde bu tür şeylerin olacağını bilerek giriyorlar. ”
Tarih Mayıs 2014. Türkiye hala Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 176 numaralı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”ni imzalamadı. Soma’da yaşanan faciada , bugün itibariyle 282 işçi kardeşimiz hayatını kaybetti.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ortada yok, Enerji Bakanı seyirci..Dün Soma’da meydana gelen facianın adı:
İhmaldir.
Birilerine peşkeş çekilmesinin sonucudur.
Sendikaların patron tarafına geçebileceğinin kanıtıdır.
Hala çocuk işçi çalıştırdığınızın gün yüzüne çıkmasıdır.
İş sağlığı ve güvenliği uygulamasının sınıfta kalmasıdır.
İnsanın değersizleştirmesidir, yok sayılmasıdır.
Emeği yok saymaktır !
Ama kader değildir… Kader olamaz !
Kulaklarımızda kurtulan işçiye sorulan “Madene tekrar inecek misiniz?” sorusuna verdiği yanıt çınlasın “Girmeliyim, bankaya kredi borcum var!”